DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Haberler.com'da yayınlanan programın moderatörleri Haberler.com Genel Yayın Yönetmeni Av. Bedia Teymur ve sunucu Melis Yaşar'ın sorularını yanıtladı.
27 Kasım Çarşamba gününden itibaren muhalif gruplar, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğinde ve Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) desteğiyle Esad rejimine karşı başlattığı operasyonda Halep, İdlib, Hama, Tel Rıfat ve kritik kent Humus'u ele geçirdi. Türkiye sınırında her dakika sıcak gelişmeler yaşanırken Ali Babacan, çatışmalarda Türkiye'nin konumunu değerlendirdi.
RÖPORTAJIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN.
Ülkemizin dış politikasının çok önemli iki ayağı olduğunu belirten Babacan, bunlardan birincisinin Türkiye'nin çıkarları ikincisinin ise insani kaygılarımız olduğunu ifade etti. Bu iki ilkeye göre hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Babacan, "Deva Partisi olarak görmek istediğimiz Suriye, toprak bütünlüğü olan, Suriye'de yaşayan tüm insanların, temel hak ve özgürlüklerinin yaşandığı, çoğulcu bir demokrasiyle Suriye halkının yönetime, arzularının, iradelerinin yansıdığı bir Suriye." dedi.
Suriye'deki çözüm için mutlaka ülkedeki farklı grupların angaje edileceği bir iç diyalog sürecine ihtiyaç olduğunu belirten Babacan, "Türkiye'nin ve İran'ın içinde olduğu ama aynı zamanda maalesef uzaktan ya da yakından gelip Suriye'ye müdahil olan Amerika ve Rusya'yla da mutlaka konuşuyor olmak gerekiyor. Türkiye, İran, Amerika, Rusya'nın bir masada oturup beraberce çalışması gerekiyor ama aynı zamanda Suriye içerisindeki farklı grupların, farklı yapıların da bu sürecin içerisine şöyle ya da böyle katılması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Uluslararası hukuku esas alan bir bakış açısıyla bölgede hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Babacan, "Suriye'nin nihai çözümünde mutlaka doğal kaynakların adil paylaşıldığı bir hedefi de ortaya koymak gerekiyor." diye konuştu.
Suriye rejiminin diyalogdan kaçmasının işleri bu noktaya getirdiğini ifade eden Babacan, "Fakat son bir haftadır olan gelişmeler Suriye rejimini nihayetinde masaya çekebilir. Burada amaç rejimi yıkmak mı, yoksa sıkıştırıp masaya oturtmak mı? Şu anda aslında Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin de vermesi gereken çok önemli bir karar bu. Yani yıkalım bu rejimi, sonrasına bakarız mı? Yoksa rejimi sıkıştırıp, masaya oturtup, nihai bir siyasi çözüm olmasını sağlamak mı? İki tane büyük tercih var. Umarım ki bu iki tercih arasında bizim hükümet yanlış yollara sapmaz." şeklinde konuştu.