Haberin Devamı
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, sanıklardan Hidayet Karaca ve bazı sanıklar Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Müdahil Fenerbahçe Kulübü ve Aziz Yıldırım ile sanıkların avukatları da duruşmada amade bulundu.
“BİR GAZETECİ OLARAK NASIL SAHTE EVRAK DÜZENLERİM”
Sanık Hidayet Karaca, “Gazeteciyim. Gizli tanığın ifadelerinin yalan olduğu bu davada ortaya çıkmıştır. Gizli tanığın ifadelerinde geçen toplantıdaki kişiler hakkında takipsizlik verilmiştir. İftiraya uğradım ve hürriyetimden yoksun bırakıldım. Bu davanın öbür sanıklarıyla mahkemede tanıştım, HTS kayıtlarında birbirimizle irtibatımız yoktur” dedi.
Sanık Ahmet Kalender, “Bu bozma sebep verilmiş, kararı anlamadım. Daha sonra savunma yapacağım” demesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Bozma kararı beraatler ve mükerrer verilen cezalarla alakalı. Biz de burada değerlendireceğiz” dedi. Sanık Onur Baltacı bozma kararını kabul etmediğini belirtti. Sanık Kerim Küçük ise tüm suçlamaları bozulmasını istediğini belirtti. Sanık Seyfi Erdoğan da bozmayı kabul etmediğini anlatım ederek beraatini talep etti.
Haberin Devamı
İKİ SANIK HAKKINDA YAKALAMA KARARI
Mahkeme heyeti, yurt dışında oldukları tespit edilen Yunus Memiş ile Murat Turhan hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti. Heyet, yakalama kararı olan sanıkların yakalama emirlerinin devamına ve noksan hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Dava, 4 Haziran 2021’de karara bağlanmıştı. Kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca 76 kere “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 1 yıl 6’şar ay, 166 kere “resmi belgede sahtecilik” suçundan 6’şar yıl ve 91 kere “iftira” suçundan da 2’şer yıl olmak üzere yekün 1292 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç ise 70 kere “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 5 yıl 7 ay 15’er gün, gene 4 kere “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 4 yıl 6’şar ay, 134 kere “resmi belgede sahtecilik” suçundan 9 yıl 4 ay 15’er gün, gene 13 kere “resmi belgede sahtecilik” suçundan 7 yıl 6’şar ay, 17 kere “iftira” suçundan 2’şer yıl, gene 69 kere “iftira” suçundan da 2 yıl 6’şar ay olmak üzere, müşteki ve mağdurlara karşı tüm bu suçlardan 1971 yıl 1 ay hapse mahkum olmuştu.
Haberin Devamı
Dönemin İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender ise 76 kere “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçundan 5’er yıl, 155 kere “resmi belgede sahtecilik” suçundan 7 yıl 6’şar ay, 80 kere “iftira” suçundan 2 yıl 6’şar ay ve gene 12 kere “iftira” suçundan da 2’şer yıl olmak üzere yekün 1766 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Diğer sanıklar muhtelif oranlarda hapis cezalarına çarptırılmışlardı. 29 sanıkla ilgili ise “beraat ve karar veya ceza verilmesine yer olmadığına” yönelik hükümler kurulmuştu. Dosyayı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, bazı eksiklikler olduğu gerekçesiyle ilk radde mahkemesinin kararını usulden bozmuştu. (DHA)
News
