İsrail‘deki istihbarat sızıntısı ile ilgili dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Başbakanlık Ofisi’nden gizli istihbarat bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili devam eden soruşturma kapsamında “birkaç” şüphelinin tutuklandığı öğrenildi.
Rishon Lezion Sulh Mahkemesi Yargıcı Menachem Mizrahi, soruşturmaya ilişkin getirilen yayın yasağının kısmen kaldırıldığını bildirerek, soruşturmanın “açık aşamasına” başladıklarını söyledi. Yetkililerin sızıntının İsrail‘in savaş hedeflerine ulaşmasına zarar verdiğinden şüphelendiğini kaydeden Mizahi, “Birkaç şüpheli sorgulanmak üzere tutuklandı ve soruşturma devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“OFİSİNDEN ÇIKAN HER BİLGİ PARÇASINDAN NETANYAHU SORUMLUDUR”
Muhalefet kanadındaki Yesh Atid Partisi Lideri Yair Lapid sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Netanyahu her zamanki gibi kendisini olaydan uzak tutmaya ve sorumluluğu başkalarına yüklemeye çalışıyor, ancak gerçekler bunun tam tersini gösteriyor. Ofisinden çıkan her kağıt, kelime ya da bilgi parçasından bizzat kendisi sorumludur” dedi. Dışarıda zorlu “düşmanlarının” olduğunu kaydeden Lapid, “Ancak içeriden ve en hassas karar alma merkezlerinden gelen tehlike, İsrail vatandaşlarının savaşın yürütülmesine ve en hassas güvenlik konularının ele alınmasına olan güveninin temellerini sarsıyor” ifadelerini kullandı.
“SORUMLU KİŞİ BAŞBAKAN’DIR”
İsrail Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz ise, “Başbakanlık Ofisi’ndeki faaliyetlerle ilgili olarak soruşturulmakta olan davanın ayrıntılarına girmeden, bir şeyi vurgulamak önemlidir: Ofisinde yapılanlardan sorumlu olan kişi Başbakan’dır. İyi ya da kötü” açıklamasını yaptı.
BELGELER SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN YAYILDI
İsrail’in İran’a saldırı planlarını değerlendiren ABD’ye ait gizli istihbarat belgeleri, 18 Ekim’de sosyal medya üzerinden yayılmıştı. Birleşik Krallık merkezli The Times gazetesinin geçtiğimiz hafta adı açıklanmayan İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberinde ise, İsrail belgelerinin sızdırılmasının bazı stratejilerin değiştirilmesi ihtiyacına neden olduğu bu nedenle de İran’a düzenlenen misilleme saldırının geciktiği iddia edilmişti.
